Narsisizm’in ismini aldığı Yunan Mitoloji’sinden Narcissus’un öyküsünü çoğumuz biliriz. Su içmek için eğildiği derede yansımasını görür ve kendine tekrar tekrar aşık olur. Modern Çağ Narcissusları ise dere kenarında değil ama yaşamımızın her alanında karşımıza çıkabilir (hatta belki bunlardan biri bizizdir). Bu alanların en bahsedilmeye değerlerinden biri de şüphesiz ki iş yaşamındaki narsisistlerdir. Güçlü narsisistik özelliklere sahip karakterler, televizyon ve sinema dünyasında da karşımıza çoğunlukla iş hayatındaki çok güçlü ve başarılı patronlar olarak çıkar. Amerikan dizilerinden The Suits’in son derece zeki ve güçlü avukatı Harvey Specter, The Devil Wears Prada‘nın mükemmeliyetçi ve başarılı patronu Miranda Priestly bu tip örneklerdir. Yani narsisistik özelliklere sahip insanların başarılı ve güçlü kişiler olduklarına dair genel bir kanı olduğunu söyleyebiliriz. Peki, bu fazla görkemli özelliklere sahip olduklarına inanan, sonsuz bir öz-sevgi ve şişirilmiş öz-görüşe sahip benmerkezci kişiler, iş hayatında gne kadar başarılılar?
Owens, Wallace ve Waldman’a göre bazı araştırmacılar, narsisizmi, iş hayatında liderlere itibar ve verimlilik açısından zararlı olabilecek istikrarsız bir özellik olarak görürler. Bununla birlikte daha güncel çalışmalar narsisizmin yapıcılık ve üretkenliğe katkıda bulunma olasılığını da ortaya koyuyor. Ancak Owens ve ekibinin çalışması, narsisist özelliklere sahip bir liderin, ancak bu özelliklerini alçakgönüllülükle dengelerse izleyici algısı ve motivasyonu üzerinde olumlu bir etkiye sahip olabileceğini gösteriyor. Çünkü alçakgönüllülük ifadeleri, narsisizmin en zehirli özelliklerini potansiyel olarak yapıcı olan yönleriyle dengeleyebilir ve böylece narsisizmin iş hayatında başarılı olmaya katkı sağlayabilecek özellikleri ortaya çıkabilir.
Bununla birlikte Guedes, üst düzey yöneticilerin katılımcılığıyla gerçekleştirdiği çalışmasında, bu kişilerin şişirilmiş öz-görüşlerinin asıl performanslarını yansıtmadığını ortaya koymuş. Narsisist yöneticiler tipik olarak görmeyi seçtikleri zafer ve başarıları resmetmişler, fakat resmettikleri bu görüntü sadece gerçekte olanın çarpık bir yansıması olmuş. Yani Guedes, çalışmasında, her ne kadar narsisizmin örgütsel başarıda anahtar bir bileşen olarak tanımlandığını ifade etse de, duvarlarındaki sihirli aynalarından uzaklaştıklarında, narsisistlerin, sandıkları kadar başarılı yöneticiler/liderler olmadıklarını ortaya koymuş.
Sonuç olarak, hayatın her alanında dengede olabilmek önemli. Değişmeyeceğini sandığımız, fakat bir şekilde yaşam kalitemizi olumsuz etkileyen özellikler aksi özelliklerle dengelenerek avantaja çevirilebilir. Bu gibi durumlarda profesyonel bir yardım almak süreci daha kolay ve hızlı bir hale getirecektir.
Detaylar için kaynaklar:
Guedes, M. J. C. (2017). Mirror, mirror on the wall, am I the greatest performer of all? Narcissism and self-reported and objective performance. Personality and Individual Differences, 108, 182-185
Owens, B. P., Wallace, A. S., & Waldman, D. A. (2015). Leader narcissism and follower outcomes: The counterbalancing effect of leader humility. Journal of Applied Psychology, 100(4), 1203.