Flört şiddeti, flört ilişkisi çerçevesinde gerçekleşen fiziksel, cinsel veya psikolojik şiddet olarak tanımlanır ve ilişkide olan bireyler arasında gerçekleşen ihmal ve süistimal olarak bilinen yakın partner şiddetini de kapsar. Özellikle ergenlik ve erken yetişkinlik dönemi ilişkilerinde sıklıkla karşılaşılan bu şiddet türü, daha önce yapılan araştırmalarca fiziksel, cinsel, duygusal taciz ve tehdit olarak dört farklı kategoriye ayrılmıştır. Amerika’nın Massachusetts eyaletinde gerçekleştirilen anket çalışmalarının raporlarına göre flört şiddeti kapsamında şiddet davranışının ve bundan dolayı kurban olma sıklığının her geçen yıl arttığı biliniyor ve toplamda %67 oran görülüyor. Buna ek olarak flört şiddetinin sıklığı, cinsel azınlıklarda heteroseksüel ilişki örneklerine kıyasla %35 oranında daha fazla.
Gillum ve DiFulvio, yürüttükleri nitel bir çalışmada, flört şiddetinin LGBT bireylerince nasıl deneyimlendiğini araştırdı ve temel olarak “Cinsel azınlıklar, topluluk bazında flört şiddeti sıklığını nasıl algılıyor?” ve “Cinsel azınlıklar, flört şiddetine etki eden faktöleri ne olarak ve nasıl tanımlıyor?” sorularına cevap aradı. Bu çalışmayı 18 ve 24 yaş aralığında, kendini eşcinsel, biseksüel ve transseksüel olarak tanımlayan 63 kadın ve 37 erkek katılımcı ile gerçekleştirdiler. Nitel yöntemler kullanılarak gerçekleştirilen araştırmada, yapılan anket ve ön görüşme sonucu kadın ve erkekler için ayrı olmak üzere iki farklı deneyim ve paylaşım grubu oluşturuldu. Bu gruplarla yapılan görüşmelerde, flört şiddetinin nedenleri ve sıklığına ilişkin veriler elde edebilmek adına katılımcılara “Cinsel yöneliminizi ailenizden ve arkadaşlarınızdan gizler misiniz? Öyleyse neden?”, “Eğer gizlemiyorsanız çevrenize kaç yaşınızda açıldınız ve bu sizin için nasıl bir deneyimdi?, “Flört şiddetini nasıl tanımlarsınız?”, “Sağlıklı bir ilişki için rol modeli olarak aldığınız birileri var mı?” gibi bir dizi soru yöneltildi.
Yürütülen araştırmanın sonucunda elde edilen veriler, cinsel azınlıklar arasında gerçekleşen flört şiddetinin nedenleri arasında en büyük payın toplumsal boyutta gerçekleşen homofobide ve kişinin bunu içselleştirmesi sonucu yaşadığı bireysel boyuttaki homofobide olduğunu vurguluyor. Bu iki faktörün yanı sıra heteroseksüel ilişkilerde de görülebilen ve flört şiddetine yol açan kıskançlık ve dürüst olmama gibi cinsiyet ve cinsel yönelimden bağımsız olan ilişkisel sorunların de yer aldığı görülüyor.
Araştırmada kadın bir katılımcı flört şiddetinin nedenlerine ilişkin “Kapalı bir ilişkide korku, şiddeti daha da katlanılamaz hale getiriyor. Ailem eşcinsel olduğumu öğrenirse evden ayrılmak zorunda kalabilirim, benden maddi desteklerini çekebilirler. Bu ve bunun gibi korku ve endişeler bir araya gelip ilişkime zarar veriyor.” yorumunu yapıp toplumsal baskıya işaret ederken erkek bir katılımcı ise “Bence ilişki içindeki şiddet çoğunlukla güvensizlikten geliyor. Eğer kendin ve ilişkin hakkında olumlu duygu ve düşüncelere sahip olmazsan partnerine sert ve ani çıkışlarda bulunabilirsin.” diyerek bireyin kendi cinsel yönelimine olan tutumuna vurgu yapmıştır.
Detaylar için kaynak
Gillum, T. L., & DiFulvio, G. (2012). “There’s So Much at Stake” Sexual Minority Youth Discuss Dating Violence. Violence Against Women, 18(7), 725 – 745.