Travma yaşantısında, Travma Sonrası Stres Bozukluğu’nun yanısıra son yıllarda Travma Sonrası Gelişim diye adlandırılan yaşantı da araştırmacılar ve uzmanlar tarafından ilgi görmeye başladı. Travma sonrası gelişim, kişinin travma yaşantısı sonrası psikolojik anlamda gösterdiği olumlu değişimleri ifade ediyor. Günümüzde bu alanda yapılan çalışmalar gerçekten de travma sonrasında bireylerin birçok olumlu değişim deneyimlediğini gösteriyor.
Bunlara ek olarak, kişinin travma yaşantısı sonucunda deneyimlediği bu gelişim, bireyin travma yaşantısına yönelik sahip olduğu bilişsel süreçlerle de ilişkili. Araştırmacı Mamon ve arkadaşları yaptıkları çalışmada bilişsel süreçlerin büyük rol oynadığı obsesif-kompülsif belirtiler ile travma sonrası gelişme belirtileri arasındaki ilişkiyi inceliyor.
Araştırma için 1973 yılında gerçekleşen Yom Kippur Savaşı’na tanık olmuş ve İsrail’de yaşayan 121 eski askerden bilgi toplanıyor. Katılımcılara, kendileri tarafından doldurulmak üzere, obsesif- kompülsif durum, travma sonrası gelişim ve travma sonrası stres bozukluğu belirtilerini ölçen envanterler veriliyor. Bu ölçümler, 3 farklı zamanda (1991, 2003 ve 2008 yıllarında) tekrarlanıyor.
Sonuçlar, 1991 yılında belirtilen obsesif-kompülsif semptomların 2003 yılında belirtilen travma sonrası gelişme belirtileriyle; 2003 yılında belirtilen obsesif-kompülsif semptomların ise 2008 yılında rapor edilen travma sonrası gelişme belirtileriyle ilişkili olduğunu ortaya koyuyor. Araştırmacılar, bireyin sahip olduğu obsesif-kompülsif belirtilerin travma sonrasında psikolojik anlamda uyum sağlamaya yardım edici bir tarafı olabileceğine dikkat çekiyor. Fakat, bu sonuçlarla beraber, Mamon ve arkadaşları bu belirtilerin patolojik seviyede olmasının da önemli olduğunu vurguluyorlar.
Detaylar için kaynak:
Mamon, D., Solomon, Z., & Dekel, S. (2016). Obsessive Compulsive Symptoms Predict Posttraumatic Growth: A Longitudinal Study. Journal of Loss and Trauma, 21(6), 484 – 491.