Teknolojinin ilerlemesi ile özellikle akıllı telefonlar artık hayatımızın birçok alanında bizlere eşlik ediyor. İnternete erişme, araştırma, yeni mekânlar ve şarkılar keşfetme, tanıdıklarımızla iletişim kurma gibi kullanımlara ek olarak akıllı telefonlar son yıllarda yeni insanlarla tanışmak ve randevulaşmak için de kullanılıyor. GPS tabanlı, yakınımızdaki insanlar ile iletişime geçmemize olanak sağlayan bazı uygulamalar dünya çapında neredeyse 5 milyon insanın kullanımı ile büyük bir popülerlik yakalamış durumda. Yapılan araştırmalar, bu tarz uygulamaların LGBTQ topluluğunda, cinsel birliktelik, romantik ilişki ve arkadaşlık gibi amaçlar doğrultusunda ve daha yaygın kullanıldığını gösteriyor.
Miller’ın 2015 yılında yürüttüğü bir çalışmada Grindr, Jack’d ve Hornet gibi LGBTQ odaklı ve özellikle eşcinsel ve biseksüel erkekleri bir araya getiren mobil arkadaşlık uygulamalarının, “geleneksel erkeksilik” ile ilişkili olarak anti-feminen söylemlerin yer aldığı sosyal medya platformları haline geldiği vurgulanmıştır. Bu durumun en büyük sebebi olarak, eşcinsel erkeklerin çoğunlukla geleneksel erkeksilik kalıpları doğrultusunda yetiştirilmesi ve bunun sonucunda hayatlarının ilerleyen evrelerinde feminen tavır ve davranışlardan kaçınmaları gösteriliyor. Peki, mobil arkadaşlık uygulamalarındaki anti-feminen söylemler kullanıcıların kendisinde ve birbirleri ile olan ilişkilerinde ne gibi sorunlara yol açıyor?
Miller ve Behm-Morawitz 2016 yılında bu konu ile alakalı 144 mobil arkadaşlık uygulaması kullanıcısı ile birlikte, gönüllülüğü ve katılımcı bilgilerinin gizliliğini esas alarak çalışıp “Anti-feminen söylemler katılımcıların bu söylemlerde bulunan profillere karşı olan algısını olumsuz yönde etkilemektedir.” ve “Anti-feminen söylemler katılımcıların bu söylemlerde bulunan profiller ile randevulaşma isteklerini olumsuz yönde etkilemektedir.” hipotezlerini test ettiler. Çalışma için 4 adet sahte ve bilinen mobil arkadaşlık uygulamalarından bağımsız profil oluşturuldu ve bu profiller açıklama kısmına yazılanlar açısından; dolaylı yoldan anti-feminen söylemde bulunan (“Hetero yaşam tarzı!”), açıkça anti-feminen söylemde bulunan (“Ben bir erkeğim ve karşımdakinin de öyle davranmasını tercih ediyorum.”) ve anti-feminenliği saldırganlık ve nefret söylemi boyutunda ifade eden (“Peri tozuna alerjim var.”) profiller şeklinde kategorize edildi. Katılımcılar oluşturulan bu profiller ile konuşturulduktan sonra internet üzerinden bir anket doldurdular ve sonuçlar hipotezleri doğrular düzeyde çıktı.
Sonuçlar, katılımcıların oluşturulan profillerden herhangi biri ile gerçek hayatta randevuya çıkmayacağını ve bu konudaki kararın en kesin olarak anti-feminenliği nefret söylemi boyutuna taşıyanı için geçerli olduğunu gösterdi. Buna ek olarak ise katılımcıların, oluşturulan sahte profiller ile yaptıkları konuşmalardan sonra özgüvenlerinde ve öz yeterliliklerinde anlık düşüşler yaşadığı belirtildi.
Detaylar için Kaynak
Miller, B., & Behm-Morawitz, E. (2016). “Masculine Guys Only”: The Effects Of Femmephobic Mobile Dating Application Profiles On Partner Selection For Men Who Have Sex With Men. Computers In Human Behavior, 62, 176 – 185.