Yalan söylemek, doğruyu söylemekten daha karmaşık ve zihinsel olarak daha yorucu bir süreç. Yalanın tespit edilmesine dair yapılagelmiş çalışmalar, öncelikle yalanın altında yatan mekanizmaların anlaşılmasını gerektiriyor. Yalan söyleme sürecinde son derece aktif olan zihinsel kontrol mekanizmaları, sürecin karmaşıklığında önemli bir rol oynuyor. Güncel bir araştırma ise yalan söyleme sürecini daha karmaşık hale getiren zihinsel mekanizmaları olandan daha detaylı incelemeyi amaçlıyor.

Evelyne Debey, Jan De Houwer ve Bruno Verschuere yalan söyleme sürecinin altında yatan mekanizmaları incelemeye dair bir araştırma gerçekleştirdi. Sonuçlar yalan söylemenin iki aşamalık bir süreç olduğunu doğrular nitelikte. Yani, kişi yalan söylemek için önce doğruyu hatırlamaya ve bu doğru bilgileri aktif ve kontrol altında tutmaya çabalıyor. Sonrasında ise kurgulanan yalan ile doğru bilgi arasında zihinsel bir geçiş yapılması gerekiyor. Sürecin yalan söyleme aşamasında kısa süreli belleğimizde hem doğru bilgiyi, hem de kurgulanan yalanı aynı oranda aktif tutmamız ve aralarında bir geçiş sağlamamız gerekiyor.

Araştırma temelde, yalan söylemek için önce doğruyu hatırlamamız gerektiği yargısını doğruluyor. Kısaca, yalan söylemenin karmaşık olması, iki adımlık bir süreçten oluşması ve ilk adımının doğru bilgiyi hatırlamayı içermesinden kaynaklanıyor olabilir. Bu araştırma yalan söylemeye dair zihinsel süreçleri inceleyen diğer araştırmaları destekliyor ve detaylandırıyor.

Detaylar için kaynak

Debey, E., De Houver, J., & Verschuere, B. (2014). Lying relies on the truth. Cognition. 132, 324-334.

 

RelatedPost