ID-100171630

Suçluluk duygusu, ileride daha dikkatli olmamız ve başkalarına daha iyi davranmamız için bizi motive eder. Suçluluk, ileri derece bilişsel beceri, öz-kontrol ve bilinç gerektiren bir duygu olup, kişi için yorucu bir duygusal süreçtir. Araştırmalar, enerjisi tükenen zihnin dinlenerek kendini toparlamasının, kişinin bir sonraki davranışlarında da kontrollü olabilmesi için önemli olduğunu söylüyor. Yani yorgun bir zihin, suçlu hissedemediği gibi, buna bağlı olarak da başkalarına karşı faydalı davranışlar sergileyemeyebilir. Yeni bir araştırma glikozun suçluluk duygusu, başkalarına yardım etme gibi zihinsel süreçlerdeki etkisini inceliyor.

Hanyi Xu ve arkadaşları, iki gruba ayırdıkları katılımcılara zihinlerini yorucu bir video izletti ve sonrasında bir gruba şekerli diğerine ise şekersiz içecek sundu. Sonrasında ise bu içecekleri tüketen katılımcıların oynanan oyunda ne derece suçluluk hissettiklerini ve yardım davranışı gösterdiklerini inceledi. Sonuçlar, zihinsel yorgunluğun suçluluk hissini azalttığını ancak şekerin bu yorgunluğu azalttığını destekler nitelikte çıktı. Şekerli içecek içen katılımcılar oynadıkları oyunda şekersiz içecek içen katılımcılara kıyasla daha fazla suçlu hissettiklerini belirtti ve aynı zamanda karşı taraftaki oyuncuya daha fazla yardım etti. Yani, kan şekerinin yükselmesi yorucu bir görevden sonra zihnin dinlenmesinde ve daha fazla suçluluk hissetmesinde etkili oldu. Ek olarak yapılan ölçümlerde, diyabetik belirtilerin suçluluk hissetmeyle olumsuz bir ilişkisi olduğu da görüldü. Yani, diyabet seviyesi yüksek olan kişiler kendilerini ifade etmeye yönelik daha az enerji harcayabiliyor, dolayısıyla da daha az suçluluk duygusu hissediyorlar. Araştırmacılara göre suçluluk duygusundaki azalma, başkalarına karşı faydalı davranışlarda da azalmaya yol açabiliyor.

Özetle araştırmacılar çalışmalarında suçluluk duygusunu, ahlaki ve yardımsever davranışları artırmaya yönelik bir araç olarak ele alıyor. Zihin dinlendikçe, kişilerin suçlu hissetme ve dolayısıyla yararlı davranışta bulunma eğilimleri artıyor. Aynı zamanda araştırmacılar, çalışmalarında kan şekerini hızlı yükseltmeleri gerektiği için şekerli içecekleri kullandıklarını; oysa meyve-sebze gibi daha sağlıklı yollardan şeker alımının, zihinsel süreçler ve davranışlara etkisinin daha olumlu olduğunun altını çiziyor.

Detaylar için kaynak:

Xu, H., Begue, L., Sauve, L., &Bushman, B. J. (2014). Sweetened blood sweetens behavior: Ego depletion, glucose, guilt, and prosocial behavior. Appetite, 81, 8-11.

RelatedPost