Politik tutumlarımızın nasıl şekillendiği Politik Psikoloji alanında sıklıkla incelenen konular arasında. Örneğin muhafazakar ve ilerici görüşlerin oluşmasında korku, güvenlik algısı, ülkedeki ekonomik durum, krizler, suç oranı gibi bazı faktörlerin bizi düşünsel anlamda etkilediği ve dolayısıyla politik tutumlarımızı belirlemede etkili olduğu biliniyor.
Araştırmacılar Thorisdottir ve Jost’un gerçekleştirdiği bir dizi deneysel araştırmada ise tehdit agılarının politik tutumlardaki etkisine bakıldı. Önce katılımcılarda tehdit algısı oluşturuldu (örneğin son zamanlarda onlara tehdit edici gelen olayları düşünmeleri istendi). Daha sonra muhafazakarlık ve liberallik eğilimleri ile sabit fikirlilik dereceleri ölçüldü. Araştırma sonucunda insanların tehdit algısı sonrasında sabit fikirli olmaya (yani daha dar bir perspektiften bakmaya) eğilim gösterdiği ve bu doğrultuda siyasi muhafazakarlığa psikolojik olarak bir yakınlık duydukları ortaya çıktı. Bu sonuçlar farklı milletlerden, sosyo ekonomik seviyeden ve yaş grubundan insan için benzerdi.
Araştırmaya göre bizim için yüksek derecede tehdit oluştuğuna ne kadar kanaat getirirsek, belirsizliği ortadan kaldırmaya ve kontrol sağlamaya o kadar ihtiyaç duyuyoruz. Bu doğrultuda sabit fikirliliğimiz de o kadar tetikleniyor ve bu sabit fikirlilik ise politik anlamda muhafazakar eğilimlerimizi teşvik ediyor. Dolayısıyla politikacıların bazı zamanlar muhafazakarlık eğilimlerini artırmak için tehdit algısı oluşturmaya çalışıyor olabileceklerinin mümkün olduğu görülüyor.
Thórisdóttir, H., ve Jost, J.T. (2011). Motivated Closed-Mindedness Mediates the Effect of Threat on Political Conservatism. Political Psychology, 32, 785-811.