Çocukların bilgisayar ve diğer elektronik ortamlarda oynadıkları oyunların fayda ve zararlarına dair tartışmaların uzun zamandır devam ettiğini görüyoruz. Şiddet içerikli oyunlar bazı ebeveynleri tedirgin ederken diğer yandan oyunların, çocukların yaratıcılık ve becerilerinin gelişmesi için faydaları olduğu da biliniyor. Bu tarz oyunların zararlarını azaltıp faydalarını artırmak için ilk önce çocukların oynarken ne hissettikleri ve oyunların onlar için ne ifade ettiğini bilmek gerekiyor.
Cheryl K. Olson, çeşitli yaş gruplarından çocuk ve gençlerin katılımıyla yaptığı araştırmada oyunların çocukların hangi ihtiyaçlarını karşıladığını öğrenmeyi amaçladı. Edinilen verilere dayanarak, bilgisayar oyunlarının bir çeşit sosyal iletişim aracı olduğu ve çocukların okulda oyunlar hakkında bilgi alışverişi yaparak, bunları birbirlerine öğreterek sosyal iletişimlerini detsekledikleri görüldü.
Özellikle 14-15 yaş arası erkekler için, oyunlar bir çeşit sosyal statü yerine geçebiliyor. Bir oyunda başarılı olmak kendi grupları içinde statü sahibi olmak anlamına geliyor. Özellikle akademik veya spor gibi alanlarda daha az beceriye sahip gençlerde, oyunlardaki başarı öz-saygılarını artırıcı rol oynuyor. Göze çarpan bir diğer bulgu ise oyunlarda ünlü, güçlü farklı kimliklere sahip olmak ve gerçek hayatta yapamayacağı şeyleri yapabilmek gençler için ilgi çekici bir faktör.
Bulgulara göre şiddet içerikli oyunlar ise normal gelişimin bir parçası. Erkeklerin şiddet ve korku temalı oyunlar oynaması erkeksi özelliklerini etrafına gösterme çabalarına işaret ediyor. Çoğunlukla ebeveynlerin korktuğunun aksine bu tarz oyunlar çocukların fiziksel ve duygusal alanda gelişmesine katkı sağlıyor. Yani çoğu ebeveynin korktuğu gibi çocuğu oyun oynamaya motive eden birincil faktörün çoğu zaman şiddet eğiliminden farklı olduğu söylenebilir.
Olson, C.K. (2010). Children’s motivations for video game play in the context of normal development. Review of General Psychology.14, (2). 180-187.