Bireyin geçmiş yaşantısında tecrübe ettiği bir çok deneyim, geleceğine yansır. Bu deneyimlerden olumsuz ve travmatik olarak değerlendirilebilecek olanlarsa bireyin yaşamında ciddi sıkıntılara yol açabilir.  Çocuklukta maruz kalınan cinsel istismar da oldukça önemli travmatik bir deneyimdir. Cnsel istismarda mağdur eden için geçmiş, mağdur edilen için gelecek tehdit edici unsurlardır. Cinsel istismara maruz kalan çocukların ileriki yıllarda psikolojik sorunlar gösterdiği bilinir. Yeni yapılan bir araştırma ise, bunlar arasında riskli davranışların da olduğunu ortaya koyuyor.

Jones ve arkadaşlarının yürüttüğü bir çalışmada, 2-12 yaşları arasında çağında cinsel istismara uğramış çocukların, ergenlikte ne gibi ve ne derece riskli davranışlar (örneğin riskli cinsel ilişki,  alkol kullanımı gibi) gösterdiği incelendi. Sonuçlara bakıldığında, çocuklukta cinsel istismar yaşamanın, ergenlikteki bireyler için bir risk faktörü oluşturduğu görüldü. Cinsel istismar mağduru olan çocukların, ergenlikte riskli cinsel ilişki yaşamaya daha yatkın olduğu belirlendi. Bu, hem kız hem erkek çocuklar için geçerliydi. Benzer durum ergenlikteki alkol kullanımı için de elde edildi. Ancak bu durumun sadece kızlar için geçerli olduğu, yani çocuklukta cinsel istismara maruz kalmış kızların ergenlikte alkol kullanma konusunda riskli oldukları görüldü.

Bu çalışma, cinsel istismar gibi önemli bir olgunun bireyin ileriki yaşantısındaki etkilerini görebilmek ve bunlarla ilgili önlem alarak çeşitli çalışmalar yapmak açısından önem taşımaktadır.

 

Detaylar için kaynak:

Jones, D. J., Lewis, T., Litrownik, A., Thompson, R., & et al. (2013). Linking Childhood Sexual Abuse and Early Adolescent Risk Behavior: The Intervening Role of Internalizing and Externalizing Problems. Journal of Abnormal Child Psychology, 41, 139–150.

 

RelatedPost