Türkiye’de ve dünyada ergenlik döneminde görülen şiddet içerikli ve saldırgan davranışların giderek artması, şiddetin gençlik kültürü içerisinde alışılagelen bir davranış şekli olduğu konusunda aileleri ve uzmanları endişelendiriyor. Bu nedenle akranlarına oranla daha fazla veya yoğun şiddet davranışı gösteren gençlerin özellikleri ve onları bu duruma iten etkenleri iyi saptamanın önemi büyük. Bu konuda yapılan bilimsel araştırmalar da hız kazanıyor.

Zinnur Kılıç’ın yaptığı bir araştırmada 12–15 yaş arası düşük sosyoekonomik düzeye sahip bölgenin şiddet gösteren öğrencileri ile şiddet davranışları göstermeyen akranlarının kendileri ve aileleri ile ilgili bilgileri karşılaştırıldı. Bu amaçla ergenlerde şiddete yönelik davranışlara ilişkin risk faktörlerine ulaşılması amaçlandı.

Çalışmada, iki grup arasında aile içi şiddet yaşantıları, benlik algıları ve benlik değerleri açısından anlamlı bir fark olmadığı, fakat şiddete başvuran grubun kendini okul başarısı açısından yetersiz bulduğu ve bu grupta dikkat eksikliği ve hiperaktivite belirtilerinin daha yüksek olduğu görüldü. Yani, akademik açıdan yetersizlik algısının ve dikkat eksikliği/hiperaktivitenin, şiddet eğilimleri açısından risk fakötleri olabileceği gözlendi.

Şiddete neden olabilecek faktörleri en iyi şekilde anlamak için elbette uzun süreli bir incelemeye ve daha fazla çalışmaya ihtiyaç olduğu biliniyor. Yine de şiddet eğilimindeki risk oluşturabilecek etmenlerin belirlenmesi açısından bu çalışmalar oldukça önem taşıyor.

Detaylar için kaynak

Kılıç, E. Z. (2011). Ergenlerde şiddet kullanımı: Bireysel ve ailesel etkenler. Nöropsikiyatri Arşivi, 49; 260-265.

RelatedPost