Eşin ölümü, kişinin yaşamını oldukça olumsuz etkileyen olaylardan birisi. Bu yaşam olayı her bireyi olumsuz etkilese de, olaya nasıl tepki verildiği bireyler arasında farklılaşıyor. Bu farklılığın temel noktalarından biri de “algılanan kontrol odağı”: genel anlamda olaylarda ne ölçüde kontrolümüzün olduğunu düşündüğümüzü gösteren kavram. Şayet dışsal kontrol odağı yüksekse, kişi olayları şans, kader gibi dışsal olaylara yoruyor; içsel kontrol odağı yüksek kişiler ise, olayları açıklarken bunları kendi davranışlarının sonuçları olarak değerlendiriyor.  Yakın zamanda yapılan bir çalışma ise kontrol odağının eş ölümüne verilen tepkiye nasıl yansıdığını inceliyor.

Jule Specht ve arkadaşlarının yaptığı bu çalışmada uzun süreli araştırmalar için kullanılan ve her yıl bireylerle görüşerek yapılan bir panel sayesinde bireylerin hem evliyken hem eşi öldükten sonraki bilgilerine ulaşıldı.

Sonuçlara göre eş kaybının kişinin yaşam doyumunda büyük bir düşüşe yol açan oldukça stresli bir olay olduğu görüldü.  Sınır çizgisinin de altına düşmüş olan yaşam doyumu, ölüm gerçekleştikten sonra zaman içinde yavaş yavaş yükselse de 4 yıl içinde sınıra bile ulaşamıyor. Yani kişinin yaşam doyumu eşin kaybından sonra tekrar aynı seviyeye çıkamıyor. Olayların nedenini dışsal durumlarla açıklamaya eğilimli olanların yaşam doyumlarında ise daha az düşüş gözlendi. Aslında genel anlamda dışsal kontrol odağına sahip kişiler yaşamda daha az doyum hissetse de, kayıp ve yas durumlarında içsel kontrol odağına eğilimli olan kişilerden daha avantajlı bir duruma gelebiliyor. Sonuçta, eşin ölümünü kendi sorumluluğu olarak gören birinin mutluluk seviyesinin elbette daha düşük olması bekleniyor.

Dolayısıyla bu çalışma,  özellikle kayıp ve yas durumlarında olaylardaki kontrolümüzün az olduğunu düşünmenin mutluluğumuz için koruyucu bir faktör olduğunu gösteriyor.

Detaylar için kaynak

Specht, J., Egloff, B., Schmukle, S.C.(2011) The benefits of believing in chance or fate: External locus of control as a protective factor for coping with the death of a spouse. Social Psychology and Personality Science. 2(2) 132-137.

RelatedPost