İntihar, ergenlerde ve genç yetişkinlerde giderek artan bir sorun olarak uzmanların ve ailelerin dikkatini çekiyor. Yapılan araştırmalarda, son 60 yıl içerisinde intihar oranının 15-24 yaş aralığındaki genç erkeklerde 4 kat arttığı; aynı yaş grubu genç kızlarda ise, bu oranın ikiye katladığı ortaya çıkıyor. Bu yaş aralığındaki intiharları değişik faktörlerin etkilediği düşünülüyor.

Langhinrichsen-Rohling ve arkadaşları, 1.500’ü aşkın ergen ve genç yetişkinin katılımıyla cinsel yönelimin intihara olan eğilime olan etkisini araştırdığı çalışmalarında ilginç sonuçlara ulaştı.

Araştırmada, iki cinsiyeti de çekici bulan (biseksüel) katılımcıların, sadece karşı cinsi çekici bulan  (heteroseksüel) katılımcılara nazaran geçmişlerinde daha fazla intihar deneyimlerinin bulunduğu ve intihara olan eğilimlerinin daha fazla olduğu görüldü. Hemcinslerini ekici bulan (homoseksüel) katılımcıların ise, bu eğilimlerinin orta seviyede oldukları gözlendi. Bunun yanında gençlerin cinsel yönelimlerinin umutsuzluk ve depresyonla yakından ilişkili olduğu ve bu umutsuzluk ve depresif belirtilerin de intihar eğilimi için bir risk faktörü oluşturduğu ortaya çıktı. Buna karşın bu gençler arasında başkalarından sosyal destek görenlerin depresyona karşı daha dirençli olduğu saptandı.

Araştırmacılar, şayet gençlerin kendi cinsel yönelimler ile ilgili ciddi bir rahatsızlık duyuyorlarsa bunun ele alınması gerektiğini ve bu sayede intihar eğilimlerinin önlenebileceğini vurguluyor. Bunun yanında gençlere verilecek sosyal desteğin öneminin de altını çiziyor.

 

Detaylar için kaynak

Langhinrichsen-Rohling, J., Lamis, D. A., & Malone, P. S. (2010): Sexual Attraction Status and Adolescent Suicide Proneness: The Roles of Hopelessness, Depression, and Social Support. Journal of Homosexuality, 58:1, 52-82

RelatedPost