Çocuk istismarı, çocuğa bakmakla yükümlü olan kişiler ve diğer yetişkinlerin fiziksel, duygusal, zihinsel, cinsel gelişimlerini engelleyen; beden veya ruh sağlığına zarar veren ve kaza sonucu yaşanmayan durumlarla karşı karşıya bırakılması olarak tanımlanır. Çocukluk çağındaki istismar yaşantılarının kişinin hayatının tüm alanlarını olumsuz etkileyerek çeşitli kişilik bozuklarına ortam yarattığı ve iyileşmesi güç yaralara sebep olduğu biliniyor.
Bu alanda ülkemizde yapılan bir araştırmada Örsel ve arkadaşları, çocukluk çağında istismara uğramış olan gençleri inceledi. Bu gençler psikiyatrik tanı ölçütlerine göre zeka geriliği ve genel tıbbi duruma bağlı psikiyatrik bozukluk tanısı dışında bir psikiyatrik bozukluk tanısı alan kişilerdi.
Araştırma sonucunda katılımcıların yaklaşık %66’sının çocukluk çağında duygusal, fiziksel ve cinsel istismar türlerinden en az birine; %6’sının bu üç istismar türüne de maruz kaldığı saptandı. Bununla birlikte oranında duygusal istismara uğradığını bildiren grupta, özellikle kaygı bozukluğuna sıklıkla rastlandığı görüldü. Cinsel istismara maruz kaldığını belirte grupta ise alkol-madde kullanımı/bağımlılığı, intihar girişim oranları istatistiksel olarak yüksek olarak saptandı. Ayrıca ebeveyn eğitim seviyesi düşük olan, anne-baba arasında şiddetin olduğu ailelerde ve çocukluk döneminde anne-babalardan göç, boşanma, eğitim gibi nedenlerle uzun süre ayrı kaldığını bildiren grupta istismar oranları daha fazlaydı.
Bu çalışma, anksiyete ve duygudurum bozukluklarındaki istismar oranlarının yüksekliği nedeniyle çocukluk çağı istismarının doğuracağı sonuçları önleme amaçlı çalışmaların geliştirilmesine dikkat çekiyor. Ayrıca çocukların ruh ve beden sağlığının korunması için aile içi şiddetin azaltılmasına yönelik girişimlerin arttırılmasına işaret etmesi açısından önem taşıyor.
Örsel, S., Karadağ, H., Kahiloğulları, A. K., & Aktaş, E. A. (2011). Psikiyatri hastalarında çocukluk çağı travmalarının sıklığı ve psikopatoloji ile ilişkisi. Anadolu Psikiyatri Dergisi, 12, 130-136.