Birden fazla dilin konuşulduğu evlerde veya çevrede büyüyen çocuklar, kısa zamanda bu dilleri öğrenir ve tüm dilleri aynı anda konuşmaya başlar. Zaman zaman bu durumun zararları olduğunu düşünenler olsa da, aslında çoklu dil kullanılan ortamlardaki çocuklar üstünde pek çok olumlu etki görüyoruz. Bunlardan biri de duygusal gelişim.
Stephen Chen ve araştırma ekibi, yeni yayınladıkları çalışmalarında, daha önce yapılmış pek çok araştırmayı inceleyerek bu onuyu derinlemesine tartıştı. Araştırmacılar bu çalışmada, birden fazla dil konuşulan ailede büyüyen çocukların duygusal gelişiminin nasıl etkilendiğini inceledi.
Öncelikle ebeveynlerin çocuklarla iletişimde diller arası geçişler yaptığı ve belirli konuları konuşurken ve belirli duyguları ifade ederken hangi dili kullandıklarının önemli olabileceği vurgulandı.
Ebeveynlerin duyguları ifade ederken hangi dili kullandıklarının önemli olduğuna deyinen araştırmacılar, diller arası bu geçişin kültürden etkilendiğini ve dolayısıyla çocuğa da yansıdığını söylüyor. Bazı kültürlerde rahatlıkla ifade edilen duygular için o kültürün dilinin kullanılmasının tercih edilebileceğini; bu geçişlerin de çocuğun duygusal gelişimde önemli rol oyadığını belirtiyorlar. Ayrıca bu, çocuğun kendi duygusal tepkilerini düzenlemesine de yardımcı oluyor; çünkü çocuk da hangi duyguyu nasıl daha etkili ifade edeceğini farklı diller yardımıyla öğrenebiliyor.
Araştırmacılar, birden fazla dilin konuşulduğu ailelerin duyguları ifade ederken hangi dili nasıl kullandıkları konusunda bilinçli olmasının, çocukların duygusal becerilerinin gelişimi açısından iyi olabileceğine dikkat çekiyor.
Stephen Chen, Qing Zhou and Morgan Kennedy. Parents’ Expression and Discussion of Emotion in the Multilingual Family: Does Language Matter? Perspectives on Psychological Science, 2012