Travma, yaşamı, vücut bütünlüğünü veya ruhsal dengeyi tehdit eden ve duygusal anlamda üstesinden gelmekte zorlanılan olayları içeren yaşantılardır. Kişinin maruz kaldığı travmatik olayların yarattığı stres, onun dayanabilme gücünü aştığı zaman ruhsal travma yaşantısı ortaya çıkar. Travmayla ilgili yapılan araştırmalarda görüşme sırasında olayı hatırlamak da kişi için olumsuz olabilir, kişinin üzüntüsünü arttırabilir. Peki ergenler gerçekten bu tip görüşmelerden olumsuz etkileniyor mu?

Bu konuda Zajac ve arkadaşlarının yaptığı bir çalışmada, ergenlerde, şahit olunan travmayla ilgili yapılan bir görüşmenin onları ne derece olumsuz etkilediğini inceledi ve bu amaçla 12-17 yaş aralığındaki 3500 den fazla ergenin araştırmaya katılımını sağladı. Yapılan görüşmeler, yaşanan travmatik olayı hatırlamaya yönelikti: aile içi veya toplumda maruz kaldıkları ve şahit oldukları fiziksel ve cinsel şiddet olayları veya farklı türden travmatik olaylarla ilgili soruları içeren bir görüşme yapıldı. Ardından bu görüşme sonrasında duygusal olarak kendilerini nasıl hissettikleri incelendi.

Sonuçlara bakıldığında, ergenlerin sadece % 5.7’sinin bazı soruları yanıtlarken rahatsızlık duyduğu, ancak hemen hemen hiç birinin görüşme sonrasında üzüntülü bir ruh hali içine girmediği ortaya çıktı.  Travmatik yaşantılarından veya ruhsal sorunlarından bahseden ergenlerin ise diğerlerinden daha sıkıntılı hissettikleri; kızların erkeklerden daha olumsuz duygu yaşadığı da elde edilen diğer sonuçlar arasında.

Sonuç olarak araştırma, sanılanın aksine, travma hakkında sorulan soruların ergenler için büyük bir psikolojik risk taşımadığını ortaya koyuyor.

 

Detaylar için kaynak

Zajac, K., Ruggiero, K. J., Smith, D. W., Saunders, B. E., & Kilpatrick, D. G. (2011). Adolescent distress in traumatic stres research: Data from the national survey of adolescents-replication. Journal of Traumatic Stress, 24, 226-229.

 

RelatedPost