Çağdaş bir eğitim bireye yaratıcı, araştırmacı, sorgulayıcı nitelikler kazandırmayı hedefleyen, geliştirici bir eğitimdir. Bu çağdaş anlayış içinde öğrenci özelliklerinden en önemli boyut olan zeka hakkında da bir çok yaklaşım öne sürülmüştür. Bunlardan biri Howard Gardner  tarafından ortaya atılan “çoklu zeka kuramı” dır. Kurama göre zeka çok yönlüdür, geliştirilebilir ve değiştirilebilir. Buı kuramda, müziğin diğer zeka alanlarından ayrı özel bir alan olduğu ve diğer zeka alanlarının gelişiminde olumlu etkileri olduğu belirtilmiştir. Peki, müziğin diğer zeka alanlarıyla olan ilişkisi nedir?

Özçelik ve Hardalaç’ın yaptığı çalışmada Türkçe ve Matematik bölümü son sınıflarda okuyan üniversite öğrencileri incelendi. Çalışma, Türkçe-dil ve mantıksal- matematiksel zeka alanları olarak belirlenen bu alanları temsil eden yaklaşık 80 öğrenci ile yapıldı. Bu öğrencilere çeşitli melodiler dinletildi ve bu melodilere en benzer sesleri tekrarlamaları istendi. Müziksel performansları kayda alınarak algıları karşılaştırıldı.

Araştırma sonucunda matematik eğitimi almış öğrencilerin Türkçe eğitimi almış öğrencilere göre melodi tekrarına yönelik müziksel algı derecelerinin daha yüksek değerlere karşılık geldiği görüldü. Matematikçi grubun piyanoda verilen melodiyi yeterli düzeyde algıladığı saptandı. Bunların sonucunda matematik eğitimi almış olanların müziği iyi derecede algılamış olması müzik ve matematiksel düşünme arasında yüksek bir ilişkinin varlığının ortaya koyulmasını sağladı.

Araştırmacılar, Türkçe eğitim alanlarıyla müzik arasında yakınlık olmadığı sonucunun çıkarılmaması gerektiğini; sadece Türkçe eğitimin müzik algılamasını yeterince geliştirmemiş olabileceğini diğini vurguluyor. Ayrıca iyi bir müzik eğitiminin Türkçe alanlara olumlu katkılar sağlayacağı düşünülüyor.

 

Detaylar için kaynak

Özçelik, S. , Hardalaç, N.(2009). Çoklu zeka alanları arasındaki müziksel algılama farklılıkları. Ekev Akademi Dergisi.40(13) , 13-22.