Yeme bozuklukları, iyileşme oranı düşük, tekrarlama riski yüksek ve ölümcül sonuçlar doğurabilen bir rahatsızlık grubudur. Anoreksiya nervoza ise yaş ve boy uzunluğu için olağan sayılan ya da bunun üzerinde bir vücut ağırlığına sahip olmayı kabul etmeme, kilo almaktan aşırı korkma, vücut algısında bozukluk gibi belirtileri içeren bir yeme bozukluğudur. Peki anoreksik yeme tutumları, bu tarz bir yeme bozukluğu tanısı almamış gençlerde  ne ölçüde görülüyor?

Siyez ve Baş’ın yaptığı ve 20-27 arasındaki yaklaşık 200 üniversite öğrencisinin katıldığı çalışmada, bu gençlerin anoreksik yeme tutumları ölçüldü. Bunun yanında öğrencilerin aile yapıları ve çeşitli sosyo demografik özellikleri ile ilgili bilgi toplandı. Araştırmacılar, anoreksik yeme tutumlarının aile yapısı özelliklerine göre değişiklik göstereceği görüşünden yola çıktılar ve aile yapısı etkilerini test ettiler.

Anoreksik yeme tutumlarının kızlarda erkeklerden daha fazla olduğu görülürken, yaş arttıkça hem erkek em kızlarda bu olumsuz yeme tutumlarının azaldığı gözlendi.  Ayrıca vücut kütle indeksi azaldıkça anoreksik yeme tutumlarının arttığı, yani zayıf öğrenciler arasında olumsuz yeme tutumlarının daha çok görüldüğü saptandı. Buna karşın araştırmacıların beklentilerinin aksine aile yapısı, sosyo-ekonomik düzey, yaşanılan yerin ve ailenin alkol kullanması gibi faktörlerin gençlerin anoreksik yeme tutumlarında etkisi olmadığı görüldü.

Araştırmacılar, yurt dışında yapılan çalışmalarda aile yapısı özelliklerinin yeme bozukluklarında etkisi olduğunu ve Türkiye’de yapılacak çalışmalarda daha fazla sayıda öğrenciyle araştırma yaparak ve farklı özellikler incelenerek benzer sonuçlara ulaşılabileceğini belirtiyor.

Detaylar için kaynak

Siyez, D. M., & Baş, A. U. (2009). Bir grup üniversite öğrencisinin anoreksik yeme tutumları ve aile yapısı arasındaki ilişki. New Symposium Journal, 47.

RelatedPost