Sınav kaygısı, kişinin kendisi ile ilgili olumlu bir izlenim bırakmak istediğinde ve olumsuz bir sonucun bu izlenimi bozacağını düşündüğünde ortaya çıkan bir tür sosyal içerikli kaygıdır. Belirli düzeyde kaygı, başarıyı olumlu yönde etkilerken; yüksek düzeydeki kaygının olumsuz etkileri olabiliyor. Bunlar arasında psikiyatrik sorunlar da var. Bakın hangi psikiyatrik belirtileri taşıyan gruplarda sınav kaygısı daha yoğun yaşanıyor.
Kavakçı, Güler ve Çetinkaya’nın yaptığı bir çalışmada, sınav kaygısının öncelikle dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHP) ile ilişkisi; ayrıca anksiyete ve depresyonla olan bağlantısı araştırıldı. Bir grup tıp fakültesi öğrencisi ile yapılan araştırmada, öğrencilerin dikkat eksikliği ve hiperaktivite değerlendirilmeleri yapıldı; bunun yanında sınav kaygısı, sosyal fobi, anksiyete ve depresyon ölçümleri de gerçekleştirildi.
Araştırma sınav kaygısı, sürekli kaygı ve sosyal kaygıyı, kız öğrencilerin erkek öğrencilerden daha fazla yaşadığını ortaya çıkardı. Sınav kaygısını normalin üstünde, yani problemli olarak yaşayan öğrenci oranı % 16 civarında bulundu. Bunun yanında sınav kaygısı arttıkça DEHB, depresyon, sosyal kaygı ve sürekli kaygı düzeyinde de artış olduğu görüldü. Ayrıca geçmiş yaşantısında DEHB belirtisi olanların, şu anki sınav kaygısı ve üniversitede yıl kaybının daha çok olduğu gözlendi.
Araştırmacılar, sınav kaygısının tıp öğrencileri arasındaki yaygınlığını ve sınav kaygısı yaşayan kişilere yardım ederken bazı psikolojik sorunların, örneğin DEHB, depresyon, anksiyetenin varlığını incelemenin gereğini vurguluyor.
Kavakçı, Ö., Güler, A., Çetinkaya, S.(2011). Sınav kaygısı ve ilişkili psikiyatrik belirtiler. Klinik Psikiyatri, 14, 7-16.