İnsanoğlu için başkalarıyla anlamlı iletişim kurmak ve ait olma duygusu oldukça önemli. Ancak son yıllarda özellikle gelişmiş Batı ülkelerinde yalnızlık duygusunun geçmişe nazaran daha fazla yaşandığı biliniyor. Bu nedenle araştırmacılar, samimi bağlar aracılığıyla duygusal iletişimi arttırmak, böylece yalnızlık hissini azaltmaya yönelik çalışmalar yapıyor. Günümüzde ise bu, teknoloji destekli olarak yapılabiliyor.
Janssen ve arkadaşları, kalp atışı iletişiminin, çeşitli olumlu duyguları harekete geçireceği ve yakınlığı arttıracağı görüşünden yola çıkarak gerçekleştirdikleri deneysel çalışmada, iletişime geçtiğimiz kişinin kalp atışını duymanın hissedilen yakınlığı nasıl etkilediğini incelediler. Bir grup katılımcı, sanal bir ortam sunan odaya alındı ve burada sanal gerçeklik kaskı takmaları istendi. Diğer bir odada onlarla aynı cinsiyette başka birinin olacağı söylendi. Katılımcılar aralıklarla diğer kişinin olduğu söylenen kalp atışı sesleri dinlediler ve o kişiye karşı nasıl hissettiklerine dair sorulan soruları yanıtladılar. Bir grup katılımcı ise kalp atışı dinlemedi, ancak bu katılımcılara diğer kişinin göz teması/bakışları gösterildi.
Deney sonuçları, tanımadıkları bir kişi ile iletişim kurarken onun kalp atışlarını dinlemenin, ona yakın hissetmeyi sağladığını gösteriyor. Kalp atışı yerine “bakış” kullanılan katılımcıların ise kendilerini o kişiye benzer yakınlıkta hissettiği ortaya çıkıyor. Yani kalp atışlarını duymak, yakınlık hissetmek için en az göz teması kadar etkili bir araç olarak görülüyor. Araştırmacılar yaptıkları ikinci deneyde ise kalp atışının yakınlık hissi sağlamak için, sesin gerçekten sohbet edilen kişiye ait olduğunun bilinmesinin önemli olduğunu ortaya koyuyor. Buna göre, eğer duyulan kalp atışı sesi iletişime girilen kişiye ait değilse, o kadarr etkili olmazken, o kişiye aitse hissedilen yakınlık artıyor.
Geçmişte yapılan araştırmalar fiziksel sinyallerin duygusal deneyimlerimiz için önemini göstermiştir. Bu çalışmayla fiziksel sinyallerin (kalp atışları) aynı zamanda önemli bir iletişim aracı olduğu da kanıtlanıyor. Araştırmacılar, kalp atışı iletişiminin samimi doğasından dolayı, sosyal bağlılık için yararlı olabileceği ve benzer şekilde, duygusal iletişimi de geliştirebileceğini vurguluyor.
Janssen, J., H., Bailenson, J., N., IJsselsteijn, W., A., & Westerink, J., H., D., M. (2010). Intimate Heartbeats: Opportunities for Affective Communication Technology. IEEE Transactıons on Affectıve Computing, 2, 72-80.