Pek çok kişinin vazgeçemediği bir içecek olan kahvenin dost mu düşman mı olduğu hala tartışma konusu. Kafeinin, bazı kanser hastalıklarına karşı koruduğu bilinirken, bazı insanlarda baş ağrılarını tetikleyebildiği görülüyor. Ruh sağlığını nasıl etkilediği konusunda da tutarsız sonuçlar var. Yakın zamanda yanınlanan bir çalışma, kafeinli kahve içmenin depresyondan koruyabileceği ile ilgili bazı ipuçları veriyor.
Michel Lucas öncülüğünde yapılan araştırmada 50.000 kadın, 1996 yılından 2006 yılına kadar izleniyor. Araştırmanın başında, yani 1996 yılında katılımcıların hiçbirinde depresyon belirtisi görülmüyor. Katılımcıların yıllar boyunca kafeinli veya kafeinsiz kahve, meyve suyu, asitli içecekler, çay gibi içecekleri ne sıklıkla içtikleri inceleniyor.
10 yıllık izleme döneminde, 2607 kadının depresyon yaşadığı görülüyor. Haftada 1 fincan veya daha az kafeinli kahve içen kadınlarla karşılaştırıldığında, günde 2 veya 3 fincan kahve içen kadınların depresyon yaşama riskinin oldukça yüksek olduğu ortaya çıkıyor. Kahve tüketimi arttıkça ise depresyon riskinin azaldığı görülüyor. Kafeinsiz kahve içmenin ise depresyon riskiyle bir ilişkisi bulunmuyor.
Bu uzun süreli çalışma, sıklıkla kafeinli kahve tüketen kadınların depresyon yaşamayacakları anlamına gelmiyor. Ancak kafein içeren kahvenin depresyonla ilişkili bir etken olabileceğini göstermesi açısından önemli veriler sunuyor. Araştırmacılar, ulaştıkları sonuçların ileride yapılacak daha fazla araştırma ile desteklendiğinde, depresyon tedavisinde kafein kullanılması ile ilgili çalışmaların yararlı olabileceğini vurguluyor.
M. Lucas, F. Mirzaei, A. Pan, O. I. Okereke, W. C. Willett, E. J. O’Reilly, K. Koenen, A. Ascherio. (2011). Coffee, Caffeine, and Risk of Depression Among Women. Archives of Internal Medicine, DOI: 10.1001/archinternmed.2011.393