Yaygın bir kaygı bozukluğu olan panik bozukluk, yaşam kalitesini azaltan ve günlük yaşam etkinliklerini olumsuz etkileyebilen bir sorundur. Araştırmalara göre bizde stres yaratan belirli yaşam olayları panik ataklarda oldukça etkili. Peki ne ölçüde?

Ethan Moitra ve arkadaşları, kaygı kliniğine tedavi amaçlı devam eden ve panik bozukluk teşhisi konulmuş bir yetişkin grubunda, stres yaratan yaşam olayları ile panik belirtiler arasındaki ilişkileri inceliyor. Uzun süreli bir inceleme yapan araştırmacılar stres yaratan yaşam olaylarını ve bunların panik ataklara olan etkisini hem olaylardan hemen sonra hem de olayları takip eden haftalarda inceleyerek araştırıyorlar.

Sonuçlar, aile, arkadaş ve işle ilgili stres yaratan yaşam olaylarından (örneğin boşanma, ayrılık, işten çıkarılma, aile içi kavga) hemen sonra katılımcıların panik atak belirtilerinde çok belirgin ve anlamlı bir fark olmadığını ortaya koyuyor. Ancak bunun yanında, hastalar 12 hafta sonra tekrar incelendiğinde sonuçlar daha farklı: Bu olayları yaşadıktan uzun bir süre sonra panik atakları daha ileri seviyeye geliyor. Kısacası, olaydan hemen sonra panik belirtilerinde çok fazla bir değişim olmasa da, zamanla bu belirtiler kötüleşiyor.

Olumsuz yaşam olaylarının kaygı ve stres üstündeki etkisi bilinse de, bu araştırmanın sonuçları panik bozukluğu olan hastaların stres yaratan yaşam olaylarından sonra uzun süreli bir gözlem altında olmalarının gereğini vurguluyor. Ancak araştırmacılar bu artışın nedenlerin anlaşılması için daha fazla çalışmaya gerek olduğunu belirtiyorlar.

Detaylar için kaynak

Moitra, E., Dyck, I., Beard, C., Bjornsson, A. S., Sibrava, N. J., Weisberg, R. B., & Keller, M. B. (2011). Impact of stressful life events on the course of panic disorder in adults. Journal of Affective Disorders, 134, 373-378.

 

 

RelatedPost