Daha önce gördüğümüz bir yüzü tanımak ve hatırlamak, bazılarımız için çok da kolay bir süreç değil. Bu becerinin özellikle çocukluk yıllarında artış gösterdiği, gelişimin durmaya başladığı 20 yaş civarında en üst seviyeye çıktığı, yetişkinlikte ise bilişsel performanslarla birlikte düşüş gösterdiği bilinir. Ancak yeni bir araştırma, yüzleri tanımada bilişsel süreçlerin geç yetişkinlikte de geliştiğini gösteriyor.
Amerikalı araştırmacılar Laura Germine ve arkadaşları, yüz tanıma sürecinin ergenlik dönemlerinde gelişmeye devam ettiği tezini test etmek için bir dizi deney gerçekleştiriyor. Bu amaçla 10 ile 70 yaş arasındaki 44.000 kişilik geniş bir grubu inceliyorlar. Gönüllü katılımcılar, bilgisayar ortamında bir yüz tanıma testine tabi tutuluyor. Sonuçlar, daha önceki çalışmalarla benzer şekilde yüz tanıma performansının 10 yaşından 20 yaşına kadar olan aralıkta hızlı bir artış gösterdiğini ortaya koyuyor. İsimleri hatırlama gibi diğer bilişsel becerilerin ise beklendiği gibi 24 yaş civarında en üst düzeyde olduğu görülüyor.
Yine beklendik şekilde, performansta, 30 ile 65 yaş aralığında yaşlanmaya bağlı düşüş gözleniyor. Bunun yanında en yüksek performansın hangi yaşta olduğunu da inceleyen araştırmacılar, beklemedikleri bir şekilde bu yaşın 31 yaş civarında, yani sanılandan daha yüksek olduğunu buluyor. Gerçekleştirdikleri diğer deneyler de bu bulguları destekliyor. Yüz tanıma performansının, 30’lu yaşların başındaki bireylerde en iyi düzey olduğu görülüyor.
Bu çalışma sonunda araştırmacılar, sanılanın aksine bazı bilişsel süreçlerde 30’lu yaşların durağan değil, dinamik olabileceğini vurguluyor. Bu nedenle araştırmacılar, sadece erken yetişkinlikveya yaşlılık dönemleri değil, bilişsel süreçlerin geç yetişkinlikte de dersinlemesine incelenmesinin önemini belirtiyor.
Germine, L. T., Duchaine, B., & Nakayama, K. (2011). Where cognitive development and aging meet: Face learning ability peaks after age 30. Cognition, 118, 201-210.